Sağlıklı bir insanın en önemli özelliğidir sorgulamak ve anlamak. Çocuklarımızın sorgulamayı ve “hikmetle bakmayı” öğrenmeleri, bakış açılarını genişletip tefekkür/derin düşünme becerilerini geliştirmeleri, kendilerini tanımaları; başkalarının farkında olmaları için ilkokuldan itibaren onları felsefe ile buluşturuyoruz. Yaşlarına uygun hikâye, masal, drama, film vb. materyaller üzerinden kurgulanan süreçlerle gösterilenin ötesini görmelerini, soru sorabilmelerini, sorulara farklı cevaplar verebilmelerini sağlamaya çalışıyoruz.
Bilgeliğe ulaşmaya çalışan filozof, sorular sorarak kendini, insanı, evreni anlamaya çalışır. Çocukluk ise bu dünyayı yeni gören bir uzaylı gibidir, bilgeliğin ve hakikatin peşinde koştuğunun farkında olmaksızın soru sorar. Büyüdükçe, derinlikli ve hayati sorular, yerlerini yüzeysel sorulara bırakır. İşte filozoflar, derin sorularının peşini bırakmayan büyümüş çocuklardır bir bakıma. Bu yüzdendir ki çocuklarla felsefe yapmak, onların “küçük mütefekkirler, minik bilgeler” olduğunu görmek hiç de zor değildir.
Materyallerimizdeki sorularla çocuklarımızın kendi içlerine yolculuk yapmalarını sağladığımız gibi onlara başkalarının gözüyle bakmayı da öğretiyoruz. Yani ÇİF dersleri bir bakıma keyifli ve derin bir yolculuk; insanın kendine yolculuğu, içimize bakma yolculuğu… Tıpkı yüzyıllar öncesinden “İlim İlim bilmektir/İlim kendin bilmektir” diyen Yunus’un yaptığı gibi…
Filozofları ve çocukları birleştiren “soru ve sorgulama” ortaklığı, Columbia Üniversitesinden Profesör Matthew Lipman’ı harekete geçirdi. Prof. Lipman 60’lı yılların sonlarında Çocuklar için Felsefe (P4C – Philosophy for Children) projesini tasarladı. Amaç, çocukların meraklarını, yaratıcılıklarını keşfetmelerine; sorgulama yetenek ve becerilerini artırmaya yardımcı olmaktı. O günden bugüne, bu alan pek çok kişi tarafından çalışılarak dünya çapında bir araştırma ve uygulama disiplinine dönüştü.
Çocuklar için felsefe dersinin geliştirdiği beceriler: